Kayıtlar

Durum Hikayesi

  Yine her gün olduğu gibi otobüsteyim. Okula doğru yol aldım. Her gün bindiğim, camlarından dışarıya bakıp düşüncelere daldığım, bazen bunaltan bazen de eğlenceli gelen otobüs yolculuğum başladı. Yolculuk gidiş ve dönüş olarak toplam 2 saat sürüyor tabii bir de otobüsü bekleme süresi de var onu şimdilik saymayalım buna  daha koskoca 4 sene daha dayanmam gerekiyor. Ama olsun, bu yolculuk o kadar da sıkıcı değil ya da bilmiyo- rum kendimi avutuyor da olabilirim. Otobüs hafif sarsılarak ilerlerken gözlerimi dışarıya diktim. Kaldırımda yürüyen insanlar, aceleyle otobüse yetiş- meye çalışanlar, elinde simit tutan adam, belki de şu anda birçok öğrencinin nefret ettiği okul, onun hayali olan karton toplayan çocuk… Herkesin bir yerlere yetişmeye çalıştığı bir sabah daha. Az önce bir çocuk otobüse ye- tişmek için için yaklaşık 30 saniye kadar koştu, ancak nafile. Çocuk otobüse yetişemedi, bir sonraki dutağa ka- dar koştu ve durdu. Zaman zaman ben de o çocuk gibi otobüse yetişmeye...

Olay Hikayesi 2

     1071 yılının sıcak bir günüydü.Selçuklu’da savaşlara hazırlık hızla devam ediyordu.Anadolu adeta savaşın habercisiymiş gibiydi bulutlar siyaha bürünmüş havada tozlu bir sis vardı. Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan tüm gençleri savaşa çağırıyordu. Selçuklu’nun bütün gençleri savaş için hazırlıklara başlamıştı hiçbir yiğidin gözünde korku namına tek bir şey bile yoktu tüm yiğitler savaşı bekliyor aileleriyle vedalaşıyordu nihayet sa- vaşçıların savaş için eğitim alacağı, ailelerinden ayrılacağı gün gelmişti. Hanka köyünde de yiğitler savaş iç- in meydana toplanmıştı tüm yiğitler aileleriyle vedalaşıyordu yiğitler ailesiyle vedalaşırken kalabalık içinden  bir çocuk fırladı: -Ben de savaşa geleceğim ben de vatanımı koruyacağım Annesi: -Hayır ! bu mümkün değil savaşa gidebilmen için büyümelisin -Ben yeterince büyüğüm bu savaşa katılabilirim Çocuğun annesi onu sakinleştirdi ve eve götürdü.Daha henüz 16 yaşında olan Oğuz abisi ve babası gibi ol- mak istiyordu abisini az...

Olay Hikayesi 1

                          ZAMAN YANKISI   Emre, lisenin arka bahçesindeki küçük atölyesinde oturmuş, elindeki bozuk saati tamir etmeye çalışıyordu. Okulun saatçisi olarak bilinen Emre, özellikle antika saatlere karşı büyük bir tutku besliyordu. O gün, okulun eski deposunda temizlik yaparken, tozlu bir kutunun içinde antika bir cep saati bulmuştu. Saat,tunçtan yapılmıştı, üzerinde karmaşık desenler olan ve neredeyse bir asırlık görünen bir şeydi.Saatin üzerinde altın sarısı bir renk ile 1983 yazıyordu. Yazının altında ise küçük ama gözle görülebilecek şekilde 12 yazıyordu. Emre, saati hemen atölyesine götürdü ve tamir etmek için sabırsızlanıyordu. "Bu saat gerçekten harika görünüyor," diye mırıldandı kendi kendine. "Kim bilir kaç yıllık?" dedi .Saati masaya koydu ve dikkatlice incelemeye başladı. Saatin arka kapağını açtığında, içinde küçük bir mekanizma ve üzerinde eski bir yazı olan bir parça gördü. Yazıyı okumaya ç...

Vatan

  Vatan Vatan dediler bir karış toprak Ama kalbimde yer etti bayrak Hepimiz bir olduk düşmana karşı Savaştık yılmadan canla başla Çocuklar gülerdi analar ağlardı Her köşe başında umut saklardı Şehitlerimiz yattı sessiz uykuda Ama bu millet kaldı hep ayakta Şimdi biz koruruz kutsal emaneti Vatan sevgisi bize en güzel nimetti Her gün şükrederim doğduğum yere Çünkü vatan olmazsa insan olmaz ÖMER FARUK TAŞKIRAN 9/D 641